Pazar, Eylül 13, 2009

Conceptual Approach Vol. 004

Hayatınızı değiştirecek, dünyaya bakış açınızı 180 derece kaydıracak, inanılmaz bir konseptten bahsedeceğim şu anda. Konseptimiz: İHMALATHANE. Evet, yanlış yazmadım, imalathane değil, keza birşeylerin üretildiği bir yer değil. Adı üzerinde herşeyin sktredildiği, hayatın bir boşluk üzerinde döndüğü bir yer. İhmalathanemizde herşeyi ihmal ediyoruz, sıfır iş yapıyoruz. Çıkış noktası çok tuhaf aslında, sene geçen (2008 :)) Dikili'ye doğru yol almaktayız, araçta bulunanlar Önder, Ali, Durul, Yılmaz, ve Eray (ben). Trafiğin çileden çıkardığı zamanlar, Çiğli geçitleri yapılıo fln o havaalanının ordan geçen leş yoldayız, bünye geyiğe susamış... Neyse, yol kenarında bi tabela göze çarpıyo: "XYZ İmalathanesi", XYZ ne boktu hatırlamıorum şu an, zaten önemli de değil, esas bu noktadan sorası önemli, o geyik önemli :) Bu noktadan yola çıkarak ihmalathane projemizi geliştiriyoruz. Mesela bekleyen 5000 tane siparişimiz var, biz bunu ihmal ediyoruz, yapmıyoruz. Fabrikada yangın mı çıktı, su mu bastı; ihmal ediyoruz. Hammadde sıkıntısı mı var? İhmal et hacı. Bu şekilde köşeyi dönmek an meselesi, gerçi köşeyi de ihmal edersek, dönmeye gerek kalmaz... Boşveeeer, getir ordan iki çay getir sen...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder