Pazar, Kasım 15, 2009

Cuma&Ertesi

Geldiğimden beri sanırım en hızlı haftasonuydu, haftasonunun henüz sona ermemiş olması yeni aktivitelerin de önünü açıyor. Neyse biz şu ana kadar olanlarla başlayalım. Az yağışlı, sessiz sakin, sıradan bir Cranfield gecesiydi. Ertesi gün Stonehenge ve Bath'a gidilecek olmasının verdiği hazırlanma endişesiyle odada "Bugün erken yatarım hacı, yarın sabahtan yola çıkçaz, uyurum bi güzel, mis. Zaten geçen haftaiçi de insan gibi uyuyamadık" stratejisini benimseyip, pijamasını giymiş, youtube'da ne kadar saçma video varsa izlemektedir. Birden skype'tan gelen bir mesaj ile irkilir:
S: "Hocam victorların parti vardı, gitsek miydi acaba, pek gidesim yok ama gidelim dersen uyarım"
E: "Abi yarına şimdi erken kalkçaz fln, benim de gidesim yok açıkçası, zor geliyo odadan çıkmak"
S: "Ok abi o zaman gitmeyek"
Bir anda kafada bir şimşek çakar, şimdiden odada leş gibi yaşanıyorsa ileride durum nolacaktır? Gençliğin tadı ne zaman çıkacaktır? Emekli gibi evde pineklemek caiz midir? Tüm bu soruların ışığında:
E: "Abi kalk gidelim ya emekli gibi odada mı oturcaz, bakarız bi sarmazsa döneriz"
S: "Ok abi giyiniom o zaman"
Bu gazla odalarını terk eden eküri partiye dahil olur, saat 23:30 civarıdır, parti 21:30'da başlamıştır, bitmek üzeredir. Aynı yurttaki başka bir parti daha ziyaret edilir, tanıdık insanlar yoktur lakin tanışılır. Yurt partisindeki ortam sarmayıp CSA'e gidilir, burası da saat 2'de kapanmaktadır. Hız alınamaz, ortam bizim flatin mutfağına taşınır. Fosters, Baileys, Smirnoff ve Innocent (bilmeyenler için, innocent %100 doğal bir ÇOCUK içeceği, vodkayla harikalar yaratıyo ama :)) eşliğinde, güzel muhabbet, güzel içkiler ile 5:30'a kadar devam eder. Kafa iyicene güzel olur, odalara çekilinir ama kapılar kilitli tutulmaz, sabah birimiz uyanmazsa diğeri dalsın odaya uyandırsın mantığıyla. Sabah 6:30 hedef saattir uyanmak için çünkü 7'de yola çıkılacaktır. Uyanılır da, ama saat 7:05'te :D Bora sağolsun Serden'i aramış, o da uyandırdı beni, jet hızıyla hazırlanıp koşarak ulaştıımız otobüste gecenin de verdiği mahmurluk ilen bi güzel uyanur. Stonehenge'e varınca leş bi hava vardır, leşlikle kalmaz daha da leş olur, rüzgar çıkar, rağmur başlar. Rüzgar ve yağmur olayı daha da eğlenceli yapmıştır ama. Yakalanan ilginç karelerden sonra rota Bath'a çevrilir, yine uyunur, arada uyanılır sohbet edilir, uyunur. Bath'e varınca ne yapacağını bilemez bünye, önce bi yemek yenir. Finansal sıkıntı vardır, swift beklenmektedir. Debit card sağolsun hayata tutunacak kadar destek sağlanır. Yemek yenir, şehir gezilir, bus tour yapılır, akşam bi bara takılınır, içkiler tüketilir, otobüse binilir, kampüse dönülür, uyunur, uyanılır... Aslında geniş zamanla anlatılan hikayelerden nefret edilir, saçmadır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder